Bunlar asla anlamıyorlar ve tartışmada şu hatanız var her zaman. Türkiye'de yaşayan Türk vatandaşı ile Almanya'da yaşayan Alman vatandaşı kıyaslanacak arkadaşlar. Neden hep Almanya'ya gitmiş olan orada aynı bizdeki gibi yabancıların durumunda olan insanlarla kıyaslanıyor Türkiye'de yaşayan Türk vatandaşı emekli ve asgari ücretliler? Neden bu tartışmalarda insanlarımız eşit konumdaki insanları kıyaslamıyorlar? Bi kere en baştan bu hatalı. Ben Türkiye'de yaşayan asgari ücretli Türk vatandaşı = Almaya'da yaşayan asgari ücretli Alman vatandaşı = hangisinin yaşam şartları daha insanca yaşamaya uygun ? Soru bu olmalı ama bizde hep Türkiye'den gitmiş olanlar.
Bu orada ekmek, kahve vb. fiyatı şu kadar burada bu kadar da çok değişken ve artık insanlar doydu buna. Anlamak istemeyen gider her ülkedeki en lüks yada rezil yaşam olan bölgelere bakıp kıyaslar ve Türkiye'nin ne kadar harika olduğunu söyler.
Bu yüzden bence Dünya çapında bu konuları ölçen ve her yıl yayınlayan her ülkenin anlaştığı ve bu verileri paylaştığı komisyonlar var. Bunlara inanmayıp da gidip zihninde GAVUR olarak gördükleri yerlerde yaşayanların bakış açıları asla objektif olamaz. Çünkü onlar asla hayata "insan" odaklı bakmıyorlar. "Sen gittin orada tuvalet temizledin" mi diyordu? Evet, Almanya işçi ihtiyacını karşılamak için o zamanlar Türkiye'den işçi aldı. Bunu böyle demek de tam insanlara hala GAVUR diye bakanların yapacağı iş. Peki son yıllarda Almanya veya Amerika vb. ülkeler tuvalet temizleyecek insanları mı alıyor yoksa çok üst düzey eğitimli ve üst seviye işlerde çalıştıracak insanlar mı alıyorlar? Eskiden işgücü göçü olmuş. Son yıllarda ise "Beyin göçü" oluyor. Farkı ve anlamını biliyorlar mı bunlar acaba?
Yaşamın gerçeklerinden birisi de şudur her insanın yaşam alanında temizlik, giyim ve yemek gibi temel ihtiyaçları vardır. Her insan bu işler ile vaktini harcayarak zamanını daha değersiz bir şekilde değerlendirmeyebilir! Buradaki "değer" kişinin bilgi ve becerileri ile üretebildikleri ile ölçülür. Şahsın karakter olarak değer veya değersiz olduğu gibi yanlış anlamayın. Burada "değer" olarak ölçüsünü koyduğum şey 1 günde yapılan işin maddi ve manevi kişiye ve topluma fayda değeri.
Şöyle örnek verelim, iyi bir mimar bir proje alır ve bunu 3 senede bitirdiğinde kazanacağı gelir bu mimarın mimarlık yapmayarak evinde oturup her gün yemek pişirme+ev temizliği+giysilerini yıkama vb. yapacağı işten çok daha fazla maddi kazanç sağlayacağı gibi üreteceği yapı da insanlık için bu temel ihtiyaçların üzerinde bir yapı olacak ve belki de uzun yıllar insanlara hizmet verecek bir şey üretecektir. Keza bilim adamları da bu şekilde. Şimdi bu eğitim seviyesinde olmayan bir insan fırsat bulabilir ise kendisini geliştirecek ama bu süreçte de elbette ki gerektiğinde bu insanların temel ihtiyaçlarını bir lokantada aşcı, garson vb. , bir AVM'de temizlik işcisi vb. olarak çalışacaklar. Bunları yaparken de kendilerini aşağılık ve ezik hissetmeyecekler. İşini doğru yapan hiçbir insan, insanlık onuruna yaraşır işlerden birisini yaparken üst düzey eğitimli herhangi birisinden aşağıda değildir. Bunu da idrak etmelidir insanımız artık. Sen belki 1 AVM'de bir fastfood veya lokantada senin yarın bir hastalıkta hayatını kurtarcak doktora yada ilacı bulacak insana o yemeği servis ediyorsun. Bu işleri "hayattaki görevleri paylaşım" olarak görmemiz lazım. Ne bu böyle "tuvalet temizliyordun" diye aşağılamak? Burada tecavüz ede ede öldürüyorlar çocukları sen ne diyorsun? Burada doğrayarak, yakarak, silahla vurarak öldürüyorlar anneleri, kadınları, doktorları, insanları.
Neticede işini iyi yapan herkes işini yaptığı yere, içinde bulunduğu topluma ve kendi şahsiyetine DEĞER katar. Bu nedenle birçok insan vardır bilim adamı veya zengin iş adamı değil, basit bir iş yapar ama mutludur.