26 Ağustos 2013 Pazartesi

Orhun Yazıtları'nda "Tanrı" ve "Türk" kelimeleri !..

Sene 732 - 735 !..
Çünkü Oğuz Ata’mızın duasıdır…

Bilge Kağan’ın duasıdır…

Tanrı ve Türk kelimeleri binlerce yıl evvel taşlara kazınmıştır!
Tanrı Türkçe bir kelimedir…
Yaratıcıyı simgeler!
Tanrı tektir, yaratıcımızdır.

Biz Türk’üz Tanrının dünyadaki kılıcıyız.

Neden mi?

Atalarım Tanrının varlığını daha kitaplar ve peygamberler gelmeyen kavimlerden çok önce biliyor inanıyorlardı.

Türk ve Türkçe düşmanı yobazlara kanıp, okuyup araştırmadan Türkçe düşmanlığı yapmayalım.
- - - - - - - - - - - - 

Satmışız !.. Dinden dönmüşüz !!! Onu geç , hani dinden dönmeyi, aslımızdan da dönmüş Arap manyağı olmuşuz. Türklüğümüzden dönüşümüzün yazılı-resmi tarihi kanıtıdır Osmanlı İmparatorluğu bir bakıma. Çünki dil, gelenek ve kıyafet tarzı İslam ile birlikte Araplaşmıştır. Türk kültüründen uzaklaşılmıştır. O zaman da bu Arap'lar işi çok iyi kıvırıyorlamış kanımca. Bize Arap alfabesini çok iyi geçirmişler. Zaten alfabe geçti mi, dil de geçirilmiş oluyor. Ondan sonra zaten gerisi çok kolay gelir ki gelmiş. Şimdi bir de olaya şöyle bakılabilinir. Tanrı aynı Tanrı ise, sonuçta inandığını bilen Tanrı aynı olduğundan Tanrı açısından bir problem yok gibi. Fakat Tanrı bu sürece şöyle bakabilir mi acaba ?! E bana inanıyordun, yine bana inanıyorsun, okuduğun kitabımda sana şu dil, şu kıyafet, şu kültüre ait ol diye bir şey mi söylemişim !? Bu soruya cevap vermeyi düşünmeyi denemek bile hata. Deneyince de Türk'ün ne büyük hata ettiğini görebilir Türk. Öyle ise şu durumda Tanrı bu Türk'ün cezasını veriyor olamaz mı !? Türk evli olduğu kadına "Hanım" diyen "Han"ların olduğu kültürden bugün gelmiş kadına tıpkı Arap'larda olduğu gibi hayvandan da aşağı bir seviyede değer verir hale gelmiştir. Allah kadına böyle bir yer belirtmediği halde bu Araplar tarafından saptırılmış dine inanarak sapmış Türk'lüğün başına ne gelse müstehak değil midir şimdi ?
-
Kaynak : Türklerin İslamiyete Girişi
Dört Halife'den sonraki Emevi hanedanlığı döneminde İslamiyet daha çok Arap milliyetçiliği ekseninde gelişmekte olan bir dindi. Emevilerin Arap milliyetçisi yönetimi halk arasında huzursuzluğa neden oluyordu. Fetihlere devam edilmekle beraber misyonerler dışında diğer milletleri müslümanlaştırmaya yönelik bilinçli bir politika izlenmiyordu. İslam Devleti yeni fetihlerle oldukça genişlemiş, Maveraünnehir'e kadar ulaşmıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder