16 Ocak 2015 Cuma

Popüler... Yani çoğunluğun beğendiği, kabullendiği, istediği !..

"Popülerlik" sebebi ile önümüze çıkan birçok şey için sanırım artık çok biliyoruz ki çoğunluğun "iyi" dediği yada "doğrusu bu" dediği şey her zaman doğru olanı göstermiyor. Bu sadece cahil toplumlarda kişinin düşünmeden, birey olmak gibi bir gelişime ihtiyacı olmadan, öğrenmeden, kendisini geliştirmeden en kısa yoldan kendisine toplum içinde makul bir yer edinme çabasının sonucudur. Çoğunluğun yaptığını yaparak yabancılaşmazsınız ve çoğunluk sizi otomatik kabul eder. Bu çoğunluk sizi kabul ettikten sonra onlar sizin-siz onların yanlışlarını "doğru" diye desteklersiniz. Bunun neticesinde bunu yapmayan(yoktur ya hoş) veya çok daha az yapan toplumlar ilerler iken yapan toplum geriler. İlerleyen süreçte gelinen yer toplumsal çöküş olur. Konu dışı gibi görünebilir ama değil bence şimdi birkaç örnek vereyim. Son 5-6 günde okuduklarımdan birkaçı...
-
* Bomba ihbarından valizde kadın cesedi çıktı. (Anne, eş, eski eş, eş ve çocukları, sevgili katliamı haberleri haftada 2-3 kez gördüğümüz bir şey)
* TFF eski başkanı Bıçakcı: 40’a yakın şehirde yasa dışı bahis oynatılıyor ! Kumar yani... ve diyor ki haberde lise öğrencisi çocuklar da oynuyor.
* Sevgilisiyle yaşayan polis olamaz! 2015 POMEM sonuçları bugün açıklanıyor. Üniversite mezunu adayların başvurabildiği POMEM’e girebilmek için karşı cinsle aynı evde yaşamıyor olmak gerekiyor. ( Sevme,sevgisiz polisler yarat, sonra emret ... Öte yandan tecavüz mağduru için dahi, sen doğur devlet bakar denmemiş miydi ! )
* Durun efendim, çaresi var bunun. Bak ne diyor? Git sen 6 yaşında çocukla evlen ! Bunu doğru kabul et ! ( Olay yaratacak fetva: 6 yaşındaki çocuk evlenebilir - Güncel Haberleri - Güncel Haber - Haber - Spor Haberleri- Sıcak haber - Yerel Haber )
* Yine özellikle 2014'te, son yıllarda şu "bonzai" olayını bilmeyen kalmış olamaz herhalde. İlköğretim düzeyine indiği söyleniyor. ( Kışlada bonzai alarmı - Milliyet.com.tr )
* Devlet Denetleme Kurulu raporlarına giren vatandaşın kimlik numaralarının çalınması skandalına bir yenisi daha eklendi. Çeteler, vatandaş adına ilaç yazıp devlete fatura etti. Güvenlik açığı vatandaşa 3 TL reçete, 5 TL muayene, en az 5 TL de ilaç parası olarak döndü. İlaçların terör örgütüne gönderildiği belirlendi.( Piekaka'ya Yazılan İlacın Faturasını Vatandaş Ödemiş )
*

Bunun daha üst seviyedeki hallerini hatırlatmaya hiç gerek yok. Velhasıl nedir görülen ? Sürüye katılıp kendisini güvende sananlar bu yanlışlar hakkında eleştiri de yapamadıklarından bu bir nevi desteklemek manasına da gelir. İşini iyi yapmayanları, iyi şeyler yapmak amacında olmayanları desteklemek bizi "iyi" mi yapar ? Hem de, üstelik "eleştirmek" yermek veya yok olsunlar amacı ile birine-birilerine yapılan bir düşünce hareketi değildir. Eleştiri değer verilen için yapılan bir harekettir. Öyle ki anne-baba da evlatlarını eleştirir iken onların tekrar aynı hatayı yapmaması için bunu yapar. Böylece hem evlat tekrar zarar görmez hem de anne-baba daha huzurlu bir yaşam sürer. Fakat toplum olarak o kadar cahilleşmeye koşarak gidiyoruz ki, eleştiri demek "yok olsun(lar)" demekmiş gibi görülüyor. Tartışma demek "kavga etmek" olarak görülüyor. O ise yaz şu google'a "Tartışma nedir" diye, bak sana ne güzel öğretiyor ne demek olduğunu ve hatta nasıl tartışılacağını. Tepeden tırnağa toplum yanlışa kendince haklı gerekçeler ile destek veriyor ise varılan ve de gidilecek olan noktada iyi birşeyler olması beklenemez herhalde. Değil mi ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder