12 Mart 2015 Perşembe

Kök hücre ile Serebral korteks hasarı tedavi edilmiş !..

Serebral korteks hasarı kök hücre ile tedavi edildi

Fransız ve Belçikalı bilim insanları, ilk kez kez kök hücre tedavisi ile serebral korteksteki sinir hasarını onarmayı başardı.

Bilim insanları embriyonik kök hücrelerden elde edilen sinir hücrelerini yetişkin bir fareye naklederek hayvanın zedelenmiş, beyin kabuğu olarak da adlandırılan serebral korteksini tedavi etti.

Farenin zarar gören sinir hücrelerinin işlevini tekrar yerine getirmesi için ilk kez kök hücrelerin kullanıldığına dikkati çeken bilim adamları, sonuçların hücre tedavisi alanında atılmış dev bir adım olduğunu vurguladı.
-
Beyin ilginç bir organ. Fiziksel işlevini düzgün çalıştırması bir mesele iken daha önemli sorun ise içine konulan veriyi işleme ve sonuç verme şeklidir. Bilebildiğim kadarı ile insanın yaptığı hiçbir makina benzer bir şekilde çalışmaz. Şöyle, teknolojik veya mekanik bir araç ürettiğimizde o araç bozulmadığı sürece yapması beklenen işi yapar, görevini yapar. Bozulduğunda ise ya işlemez yada işleyişi bizi memnun etmemektedir artık, tamiri gerekir. Fakat beyin fiziksel olarak işleyişinde kusur olmamasına rağmen ortaya koyduğu sonuçların farklılığı kimi zaman bireysel olarak bizi, kimi zaman bir grubu, kitleleri, toplumları karşı karşıya getirir !.. Yani tıbben, fiziken işleyişi normal bir beyin insanı ve insanları son derece kötü felaketlere sürükleyebilir. Günümüz bilgisayarları ile kıyaslanamaz tamamıyla ama kısmen kıyaslar isek farklı yazılımlar ile ufak farklar yaratılarak insanların detayda ufacık tercih farklılıkları sebebi ile tercih ettiği teknoloji ürünlerini düşünür isek benzeşiyor gibi !.. Fakat insanın teknik ve teknolojik olarak ürettiği hiçbir şey insana zararlı değildir ! Ne zamana kadar ? Taa ki bu üretilen araçların arkasına kullanacak bir insanı koyana kadar. İşte o an tarihi yazıp bizi aydınlatan bir küçük kalem dahi silah olup bir diğer insanı öldürebilir !

"Beyin" nedir ? Bir görüşe dayandırır isek, evrimin ilk zamanlarında yer küreye ulaşmış olan asalak bir yaşam biriminin ele geçirdiği "insan" bedenini hakimiyeti altına alan parazit bir yaşam birimi midir ! ? Aslında insan yalnızlığna mı oynuyordur !.. Yani tek olmaya ? Niye böyle bir soru geliyor ? Çünki bu organizma "beyin" kendi türüne de yaşama hakkı vermiyor. Ancak çıkarları doğrultusunda, yerleşkesinin ihtiyaçlarını sağlayacak türdeşlerine süresini kendi belirlediği zaman dilimi içinde yaşam hakkı veriyor !.. Bilim diyor ki "Neandertal" (Ne an, dert al ! Yani adını bile hiç anma ne de dert al başına, işin mi yok arkadaş) insan türünü belki biz tarihin bir yerlerinde yok etmişiz ! Belki de o türe özel bir salgın bunu yapmış. Fakat günümüzde kendimizden bildiğimiz bir gerçek var ki işimize gelmeyen bir çok canlı türünü yeryüzünden sildik. E günümüzde, belki bugün yüzlerce insanı öldürdük ! Çok yakın tarih milyonlarcasına bunu yaptığımızı kanıtlayan filmler, dökümanlar, fotoğraflar ve canlı şahitleri ile dolu. Öbür yandan da işin içine uzay ve uzaylı vakasını katıverelim ve ortalık iyice karışsın !!! Dünyalı olarak Dünyalı olduğunu bildiğin halde başka türleri yok edebilen, soykırım yapabilen bir türüz. Farz edelim ki bu uzaylı tür filmlerdeki gibi gelmedi de barışçıl olarak temaslarda bulunmaya başladı. "Ey insan yatacak yerimiz yok Dünyanızda konaklamak istiyoruz" dedi ! Yaradılmışı Yaratan'dan ötürü seven insanlık ne iş ise "Hop arkadaş biz Dünya'yı kendimize yeterince dar ediyoruz zaten, sen de nereden çıktın şimdi?" der mi ? Düne kadar seni öldüren karşıt düşünce üreten beyin bu uzaylıyı,
İnsan - "Kanka yaa, bak gel sana ne diycem. Sen boşver sana öyle diyenleri. Gel, bizim ülkede epey boş yer var. Kaç kişiydiniz bakayım siz ?"
Uzaylı - "3 ana gemi, 8 kruvazör, 20 kaşif mmm hepsi hepsi nüfusumuz 230 milyon ve sabitledik" !!!
İnsan - "Gulp" yutkunur, yemedi, sayı çok ve der ki "Dur ben bi diğer kankaları arıyayım" :)
Yandaş ülkeler ile görüşür falan...
 Görüşmeler esnasında uzaylı der ki "Siz neden kontrolsüz üreyip, kontrolsüz olarak da ürettiğiniz nesilleri katlediyorsunuz ? Biz kainatın sınırlarını çoktan gördük. 100 yıllık yaşam döngüsünün zaten yetersiz olduğu bir tür olarak kendimizi öldürmenin hiçbir faydası olmadığını siz Dünya'lıların yılı ile 30.000 yıl önce gördük. Öldürmek yerine kontrollü üremeyi bulduk ! Hem böylece sık ve toplu ölümler ile yaşanan duygusal-ruhsal acıları da minimuma indirmiş olduk. Irkımızın her bireyi varlığını kainatla uyumlu kılabilme aşamasını yaşamaktadır aslında bu hayat dediğiniz süreçte. Bizde böyle" dedi mi !..
Haydi ver cevabı !!!
İnsan - "Kanka sanki bize hakaret ettin gibi sezdim ben ama daha yeni geldin, bizi tanımıyorsun, şimdilik hoşgörümüzün ne denli geniş olduğunu göstereceğim. Haa ! Hem baksana bana bir sen, bizde Tanrı diye bir yaratıcıya inanış vardır. Dünya'nın neresine gidersen git insan ırkının büyük çoğunluğu bu inanca sahiptir. Al bak sana 3 kitap vereyim bir göz gezdir."
Uzaylı - "Peki öyle ise siz neye dayanarak bu Dünya'nın size ait olduğunu iddia ediyorsunuz ? Nasıl bir gerekçe ile bizi misafir, kendinizi mekan sahibi görüp inandığınızı iddia ettiğiniz Tanrı'nın yarattığı bizlerin Dünya'nız üzerinde hakkı olmadığını söyleyebiliyorsunuz ? "
İnsan - İnsana : "Ulan bunlar çok cin çıktılar arkadaş. 3-5 teknolojisini alır, Dünya'daki istemediğimiz tüm kıl insanları kolayca yok ederiz der iken bak sen görüyor musun elin Marsık uzayılsındaki lafları. Dilleri pabuç kadar"
-
Şimdi aklınızda birçok soru işareti belirdi mi acaba ? Şöyle birkaç örnekleme yapayım... "Neden karşıt düşüncedekilerin yok olmasını veya hiç olmamasını istiyorum?" , "Hiç şüphe etmediğim inancımın sadece insan ırkı ve Dünya gezegenini kapsadığını mı düşünüyorum?" , "Bilgi, bilim alanında çok daha ileri gittiğimizde ille de varlığımın çarelerini bulmuş olmama rağmen bu sebepler ile nihayetlenmesini kabul etmek ve bu süreç içerisinde türümün devamı için üremek aslı görevlerimden birisi midir?" , "Hatta kılıfına uydurulan gerekçeler ile kutsal ölümler ve öldürmeler ne denli inancımla örtüşüyor!" . Bak görüyor musun, taa yukarıda "Ne an dert al" demedim mi ben sana ? Andın ve aldın başına bir sürü dert işte.

________ 12 Mart 2015 - Her hakkım saklıdır ! _______

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder