21 Nisan 2018 Cumartesi

Duyugsel sömürgenin dik alası en çekirdekte ailede başlar...

Kadınların... diyerek insanı sınıflandırmayı, ayırmayı, cinsiyet ayrımı yapmayı, cinsiyete göre akıl, duygu, zeka seviyelendirmeyi esefle kınıyorum !..

Fakaaaat... Asırlardan beri çocuk doğurma yarışında olmayı ! Kendi kendilerini kuluçka makinası haline getirmeyi !.. Dolayısı ile haşat olan vücutları, 3-5 çocuğa bakarken kendilerine bakamayıp kaybettikleri kişisel yaşam+gelişim eksikleri sonrasında erkekleri (kocalarını) işleri bitmiş gibi, kalan yaşamını çocukları ile geçirmesi, o süreçte de doğal olarak dengi ve eşi ile sosyal olmadığından ...ötü-göbeği salması :p Sanki artık bir yemek fabrikasıymışcasına yaşaması ve hatta sex'in ne büyük bir günah olduğunu varlığı ile kanıtlayan olması bence kimsenin kadından istediği bir şey olmamıştır. Bunu kadınlar kendi kendilerine bu yarış içinde abartmış, aşırılaştırmış ve sapmışlardır. insanların yaptığı birçok sapkınlığın doğada hiçbir canlıda benzeri yoktur. Ancak insan etki ettiğinde tabi doğa da bozulmalar gözlemlenebilir.
 
Hal böyle olunca da varlığının yegane amacının çocuk(ları) büyütmek olduğu iddiasındaymış gibi kendilerini gösteren kadınlara ayak altı "cennet" çıkartmaları verilmiş ve evlatlar ebedi ve ezeli asla ödeyemeyecekleri şekilde analara borçlandırılmıştır. Hani derler ya kimi ekonomi konularında "Her Türk doğduğu an şu kadar dolar borçla doğuyormuş" diye. O ne ki ?! Her Türk çocuğu doğduğu an itibarı ile ebediyen ödeyemeyeceği duygusal bir sömürgede asla ödeyemeyeceği bir borçla doğar !.. Ömür boyu bununla duyguları sömürülür, vicdanı sızlatılarak olmadık ve istemediği şeyleri yapması sağlanabilir !.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder