24 Ekim 2017 Salı

Soyut, modern, kübik vs. anlaşılmaz sanat akımlarına dair bir fotoğrafçının beyine benzer organı



"Soyut, modern, kübik vs. anlaşılmaz sanat akımlarına dair bir fotoğrafçının beyine benzer organı" diye başlık attım. Çünki açıkcası itiraf edeyim ben de bu sanat akımları, tarzları falan hakkında ciddi anlamda birşeyler okumadım. Geçenlerde, düşün yani yaş 40 olmuş ben daha geçenlerde (işte 3-4 oluyor) nedir bu kübizm diye google'a sordum birkaç yazı okudum. Toplamı 2 sayfa tutar belki. Fakat ben birşey biliyorum o da kendim. Derinlemesine bilgin yok ise arkadaş sığ konularda accayip uzun muhabbetler üretebiliyorsun ! Muhabbet dediğim de ille de 2-3-5 kişili masada oturup konuşmak değil kastım. Düşünce...  Tabi karşılıklı çok katılımcılı sohbet ortamları da var. Aşağıda ufacık değindiğim futbol, politika, din, müzik gibi konularda uçarsın aaabi diyorum yani sana. E sen de biliyorsun bunu... Aaa bu arda hep sanki yapıyorsun, diyorsun, ediyorsun şeklinde ikinci tekil şahıs hitabı kullanmam siz okuyucunun bunları yaptığını söylemek istemem değil. Ben kendimden biliyorum, kendime diyorum. O nedenle alınmayın da lütfen olur mu ?
 
Bu soyut ve işte kübik idi, modern vs. resim-yağlı boya, heykel falan alanındaki soyut olayı bence toplumun büyük kısmınca ötelenmesi yani dışlanması, alaya alınması, kimi zaman çoğunluk olundu mu hor görülmesi falan bence şuna dayanıyor olabilir !.. ( Dur şimdi sopalıycaklar beni galiba hadi bakalım 🔨 )

Şimdi, gözümüzle açık-seçik, net biçimde gördüğümüz şeyler hakkında "Aaa ! Adam ne güzel at tablosu yapmış atın yelesi, kuyruğu tel tel görünüyor" , "Hayret bir şey yahu ! 75mm. F1.8 ile çeksem bu kadar net olmaz ! Sanki herif 75mm. F1.8 ile 1200 karelik focus stacking yapmış, üstelik atın gözlerinde ne kendimi, ne lensimi ne makinamı yansıma olarak görememekteyim !". Tabi fotoğrafçılar gözde kendisini ekipmanı ile gördüklerinde mest olurlar "Vuay be şu kadar feci para verdim amma bak ne kadar keskin lens, gözde biz, hatta biz buna GÖZ SELFİE'si de deriz"

Gibi konuşacak çok şeyler bulnabilir !.. Bir nevi futbol gibi, bir nevi din gibi. Ooooh konuş sabahlara kadar konuşursun. Düzdür, derinliği yoktur. Sığ-sığ böyle öveee öve bitiremezsin bu konuları uzataraktan kendini !.. Yeni bir şey de yoktur. Hep öncekinin, eskisinin terarlarıdır. Fotoğrafçılık zaten ince bir detayda farklılık yaratılabilen bir şey. Onun ötesinde hobisi ile vs. uğraşanların çoğu zaten işte tam da bu sığlıkta süzülürler ! Evet ! Neden mi ? Konuştukları konulara bakın haydi...

✔- APS-C ile girdim büyüyünce FF olcam ben yaa ! (Full frame : tam kare sensörlü makina)
✔- Kit lensle aldım, tam bir çöp, şimdi gittim Onnnsikiz-ÜzOssBej aldım aabi farka bak !.. (Evet ! Bunu bile diyen var, gördüm.)
✔- Kit lens mi, çöp yaa, alacaksın bir 50mm. f1.8 göreceksin. Yok bence sen kit lensle alma Tamron al bu alemde kafadan girişte bi tamron olsun ama di mi yaa ! Ya git bir Sigma al canını sigma adamın, akıllı ol !..
✔- Onun vizörü yok ! (E bitti o makina ile foto falan çekilmez ki, oyuncak)
✔- Ya bırak Allah aşkına 2 x çarpanlı o ne ki yaa.
✔- Arka planı nasıl öldürürüm ?! N'olur hangi silah ile arka plan katliamı yapacam söyleyin bana !
✔- Bununla hani böyle arkaplanı bulanık yapıyorlar ya, hah işte ondan yapılıyor mu ? (Yapınca adam eriyor, böyle gökyüzünde astral seyahat yapabiliyor falan. Biz yapmadık tabi bilemiyoruz ancak seyrediyoruz böyle yer seviyesinden bu yükseklerde uçanları.)
✔- Alır adam gider ötekinin çektiği kız kulesi, galata kulesi, sinek makrosu vs. aynılarını çeker. Biz de eskiyiz ya hani ! ( Eskiye bak sen de haa ! 150 sene evvel mi çekişmiş ilk foto ? 20 yıl önce foto merakı uyanan ben eskiyim !!! Yaa, görüyor musunuz güzelliği ? ) Bu eskimişliğimizn frekansı-periyodunda belki bu 500'üncü kez fotoğrafa yeni başlamış birinden gördüğümüz kız kulesi fotoğrafıdır.

Amma soyuta geldin miydi "soyut !"(Emir kipinde okuyunuz, TAŞ OL gibi). Dut yemiş bülbül gibi bu çok yorumsever konuşmacıların birçoğu elenir. Bir de korkar tabi. Şahsen yaşadım biliyorum. "Soyut bir esere bakıp da bir şey der isem acaba benle alay ederler mi ?" hissi oluyor. Ne ise aştım bunları ne zaman ki piskolog bana şu sayfadaki mürekkep lekelerine bakıp ne görüyorsun diye sorup da 3 yıl tımarhanede yatırdı, o zaman açıldı şakralarım benim. Hele bu testi bizim kahvedeki birşeylerin biryerlerine koymadan cümle kuramayan arkadaşlara yapsa psikolog gösterdiği o mürekkep şekilleri mi yoksa porno dergi mi diye kendisi her resimde kontrol etmek zorunda kalacak !.. Yani bilgi düzeyi o ama adam kahveye sabah mesaiye geliyor 10 saatlik vardiyası boyunca her yere koyuyor. O  koydukça kahveden başlayıp herşey bir düzene giriyor 😄 Sanırsın adam ermiş, mükemmel hayat yaşıyor. O bile öyle sanıyor ! Tabi kahve içerisindeyken sadece. Kahveden çıktığı an karısı-çocukları akrabaları falan onun sıfır olduğunu biliyor. Mesela yaağni...

Mekanik/elektronik her şeyi robotik nerede ise ve hatta JPEG'lerin "Oh ! Çok daha orijinal ama" diye konuşulduğu, gerçekte var olanın optik yada dijital, açı veya harici araçlar ile kopyalanmasından ibaret olan bir "FOTOĞRAF SANATI" topluluğuna... Benim bir sulu boya fırçasını tuavl'e bile değil tuvalet kağıdına doğru savurup yapacağım eser daha sanatsal bir çalışmadır diye düşünüyorum bir yanımdan da !.. İçimdeki şeytanı çıkartacak iyi bir üfürükçü hoca veya papaz tanıdığı olan var mı ?

Böyle adamlardan birisi çekemediği ve titrek olan fotoğrafına "Bu titrek" dediğimde "Lan sııır sen ne anlarsın ki, o benim soyut çalışmam" dedi 😆- Ben de "Soyut geliyorum cınım" dedim !..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder